English
Türkçe
Aday öğrenciler İçin bir mesaj
04 Ekim 2018
Sevgili öğrenci adayları,
Öncelikle mesajlarınız ve ilginiz için çok teşekkür ederiz.
Bizimle iletişim kuran öğrenciler, Moleküler Biyoloji ve Genetik (MBG) okumak istediklerini ve bu alana özel bir ilgi duyduklarını belirtiyorlar. Bizden sonraki kuşaklarda da aynı ilgiyi ve heyecanı görmek, işini severek yapan bizleri çok memnun ediyor. Bu bağlamda bize ilettiğiniz sıkça sorulan sorularınıza bu metin ile cevap vermeye çalıştık. Umuyoruz ki cevaplarımız sizlere faydalı olacaktır.
Başarı dileklerimizle,
Boğaziçi Üniversitesi MBG Bölümü
MBG hakkında daha fazla bilgi için aday öğrenciler için hazırladığımız sayfamızı ziyaret edebilirsiniz.
MBG bölümünden mezun olmak zor mu?
Bölümümüzden başarıyla mezun olmak, tahmin edebileceğiniz gibi, çalışma, azim, emek ve zaman gerektirmektedir. MBG, bilginin çok hızlı biriktiği ve yeni tekniklerin/yaklaşımların gün geçtikçe ortaya çıktığı nispeten genç bir bilim dalıdır. Bu nedenle lisans programımız oldukça yüklüdür. Öğrencilerimiz ilk yıllarda temellerini, biyoloji ve genel olarak fen ve matematik alanlarındaki derslerle sağlamlaştırmakta, ardından seçmeli derslerle belirli konularda özelleşmektedirler. Bu dersler, konu ilginizi çekiyorsa, size kesinlikle zor gelmeyecektir. Bu nedenle MBG’ye ilgi duyan öğrencilerimizi, bölümümüzü tercih etmeye davet ediyoruz.
Mezun öğrenciler neler yapıyor?
Öğrencilerimizin en az yarısı mezuniyet sonrası akademik kariyerlerine odaklanıyor; yüksek lisans, doktora ve doktora sonrası çalışmalara katılarak öğretim üyesi ünvanı alıyorlar. Bahsettiğimiz lisans sonrası bu çalışmalar hem ülkemizde hem de yurtdışında yapılabiliyor. Bu aşamalardan sonra mezunlarımız araştırma kariyerlerine farklı ülkelerde devam ediyorlar. Öğretim üyesi açığının çok fazla olduğu ülkemizde, farklı üniversitelerde görev alan pek çok lisans ya da lisans sonrası mezunlarımızın olması ile övünç duyuyoruz.
Akademik kariyer yolunu seçmek istemeyen mezunlarımız ise farklı alanlarda çalışma hayatına atılıyorlar. Boğaziçi Üniversitesi Mezunlar Derneği’nin verilerine göre, tüm mezunlarımız iş sahibi durumda... Mezunlarımız endüstride bilimsel ya da bilimle ilişkili rollerde yer alabilirken, tamamiyle bilim dışında işlerle de uğraşabilmektedirler. Bilimsel ve bilimle ilişkili işler dendiğinde aklınıza gelebilecek işleri sıralarsak:
- ilaç şirketlerinin araştırma/geliştirme bölümlerinde bilim insanı olmak
- hastanelerde, genetik tanı ve tüp bebek merkezlerinde çalışmak
- kamu kurum ve kuruluşlarında araştırmacı olmak
- TÜBİTAK gibi hibe veren kuruluşlarda uzman olarak görev yapmak
- üniversitelerin teknoloji transfer ve hibe ofislerinde çalışmak
- bilimsel şirketlerde satış/pazarlama/ürün uzmanı olarak çalışmak
- biyoteknoloji şirketlerinde kurucu olmak ya da yönetici konumunda projelerde yer almak
Bu alanlarda bilgi birikimine sahip insan gücüne ülkemizin ihtiyacı çok yüksektir. Özellikle biyoteknoloji şirketlerinin sayılarının artması, biyoekonominin öne çıktığı dünya piyasasında ülkemizin rekabet gücü elde edilebilmesi açısından son derece önemlidir.
Bilim dışındaki işler dendiğinde ise danışmanlık şirketlerinden tutun da çok uluslu şirketlerdeki pozisyonlara dek çeşitli fırsatlardan bahsediyoruz. Boğaziçi Üniversitesi’nin en önemli bölümlerinden birinden mezun olmak, arzularsanız, size pek çok kapı açacaktır.
Neden Tıp değil de MBG?
Üniversite giriş sınavında Tıp Fakülteleri ve MBG bölümleri aynı puan türünden öğrenci almaya başladığından beri, birçok öğrenci Tıp ve MBG arasında seçim yapmak zorunda olduklarını hissetmeye başladı. Bu iki bilim dalı arasında örtüşmeler olsa da kullandıkları yöntemler ve yaklaşımlar oldukça farklıdır. MBG’yi tıptan ayıran en önemli özellik sadece insan değil tüm canlıların genetik ve biyolojik yapısının anlaşılmasına hedeflenmiş olmasıdır. Öğrenciler daha çok tedaviye yönelmek isterlerse seçimlerini tıp; hastalıkların ortaya çıkış mekanizmalarının aydınlatılması, ilaç geliştirme, hücre düzeyinde gelişim süreçlerinin belirlenmesi gibi konulara ilgi duydukları takdirde MBG’den yana kullanmalarının daha yararlı olacağını düşünmekteyiz.
Merak edilen konulardan biri de tıp eğitiminin ardından MBG’de doktora yapmanın olasılığıdır. Özellikle yurtdışında MD/PhD olarak adlandırılan bu tür bir eğitim mümkündür; ne var ki, bir tıp doktorunun hem hasta görüp hem araştırmaya yoğunlaşması oldukça zordur. Bu nedenle doktorlar hasta görmek yerine laboratuvar ortamında çalışarak MBG alanında özelleşebilmektedir. MBG’ye ilgi duyan, laboratuvar ortamında çalışma arzusu duyan ve bu şekilde bilimsel buluşlara imza atmak isteyen öğrencilerin doğrudan MBG okumasını öneriyoruz. Hasta ile temas kurarak doğrudan tedavi uygulamak isteyen öğrencilerin tıp fakültelerine yönelmelerini destekliyoruz.
İnternet ortamındaki eleştiriler ne kadar doğruyu yansıtıyor?
Her yıl çok sayıda öğrenci mezun ediyoruz ve bunların arasında mutlaka farklı beklentileri olan veya beklediğini bulamayan öğrenciler olabiliyor. Bizim gözlemlerimiz bazı olumsuz görüşlerin tam tersini gösteriyor; bugün Türkiye’de ve dünyada son derece önem kazanan bir bilim dalına çok sayıda bilim insanı yetiştirmiş ve bu konuda öncülük etmiş olmaktan gerçekten gurur duyuyoruz. Bu konuda daha detaylı bilgi almak isterseniz internet sayfamızın ‘Hoşgeldiniz/Welcome Package’ bölümünü ziyaret etmenizi öneririz.